RTCYPP News 25.11.19

Kadınlara Yönelik Şiddetin Son Bulması için 16 Günlük Aktivizm
25.11.2019

Bugün 25 Kasım, Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılmasına dair Uluslararası Gün olup, 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde sona erecek olan “16 Günlük Aktivizm” isimli küresel kampanyanın da başlangıcına karşılık geliyor. Bu ve diğer tüm günlerde, Kıbrıs’ın Dini Liderleri, kadın hakları ve şiddetin ortadan kaldırılması için seslerini yükseltmeye devam edecek olup, Kadınlara ve Kız Çocuklara Yönelik Her Türlü Şiddetin Kınanmasına dair 2017 tarihli Ortak Açıklama’yı yinelemektedirler. 

 

 

RTCYPP News 19.11.19

Kıbrıs’ın Dini Liderlerinin Sonbahar dönemi Yüksek Düzeyli Toplantısı
19 Kasım 2019

Dini liderler, İsveç Büyükelçiliği himayesinde RTCYPP’nin Üst Düzey bir Toplantısı için Lefkoşa’daki İsveç Rezidansı’nda bir araya geldiler. Büyükelçi Hagelberg, oldukça yapıcı bir öğle yemeği toplantısına ev sahipliği yaptı. Toplantı, RTCYPP Ofisi tarafından düzenlendi ve İsveç’in Din, Barış İnşası ve Çatışmadan sorumlu Özel Elçisi tarafından kolaylaştırıldı. 

Kıbrıs’taki inanç topluluklarının beş lideri de toplantıya katıldı. Başpiskopos Sayın II. Chrysostomos, sağlık sebepleriyle toplantıya katılamazken, kendisini Sayın Piskopos Neapolis’li Porfyrios temsil etti. Sayın Başpiskopos Soueif ülke dışındaydı ve o da Peder Khita tarafından temsil edildi. 

Toplantıda, hassas ve kritik konulara dair kararlar diyalog gündeminin önemli meseleleriydi. Dini liderler, daha sık görüşme ve daha yakın temas halinde çalışma konusundaki kararlılıklarını yinelediler. Büyükelçi Hagelberg ise, liderlerin kararlarını memnuniyetle karşıladı ve onlara, hükümetlerinin RTCYPP’yi desteklemeye ve ona eşlik etmeye devam edecekleri konusunda güven telkin etti. 

RTCYPP News 21.4.19

Sri Lanka’da Kiliselere ve Otellere düzenlenen Terör Saldırısına Kınama Mesajı.

Sri Lanka'da Pazar günü ibadetlerini yapmak üzere kiliselerinde bulunan Hıristiyanlara ve otellerde kalan insanlara karşı yapılan, 200'ün üzerinde masum insanın hayatını kaybettiği, yüzlercesinin yaralandığı, bizleri derinden üzen terör saldırılarını şahsım ve camiam adına şiddetle kınıyorum.

Dini, dili, ırkı, coğrafyası ne olursa olsun, kim tarafından kime karşı yapılırsa yapılsın, bu cinayetleri işleyenler, bir masumun katledilmesini alemin katledilmesi olarak tanımlayan inancımıza göre de tüm insanlığın katillleridirler. Görüntüde tarafı, rengi farklı gibi dursa da, daha geçtiğimiz ay Yeni Zelanda’da, bugün de Sri Lanka’da meydana gelen, geçmişte de bir çok acı örneğini gördüğümüz terör eylemlerinin ve teröristlerin özde aynı kirli emellere hizmet ettikleri aşikardır. Bu katiller, masum insanların canına, hem de en güvenli mekanlar olan ibadethaneler başta olmak üzere beklenmedik yerlerde kastederek en doğal insani nitelik ve ihtiyaç olan güveni ve umudu yok edip, uyguladıkları şiddetle evrensel düzlemde korku, nefret ve umutsuzluğu hakim kılmayı amaçlamaktadırlar.


İnançları, ırkları, ülkeleri farklı görünse de ortak nitelikleri özünde aynı olan bu teröristlerin beslendiği kaynakların kurutulması insanlığın geleceği için için elzemdir. Bu amaçla dünyanın her ülkesinde yetki sahibi her bir yetkilinin yanında, insan olarak her bir bireyin de sorumluluğunun farkında olarak, kime karşı olursa olsun benzer şiddet olayları ve nefret söylemine karşı aynı safta yer alması zorunludur. İnsanlık olarak, terör ve destekçilerine karşı kınama ve lanetleme tarzı sözlü tavrın ötesinde, Yeni Zelanda katliamı sonrasında gözlediğimiz, yüreklerimizdeki acıya bir parça melhem olan, umudumuzu çoğaltan ortak dayanışmanın, dünyanın her tarafındaki benzer terör eylemlerine karşı evrensel refleks olarak yaygınlaşıp yerleşmesine acil ihtiyacımız vardır. Terör ve teröre kaynaklık eden yaklaşımlara karşı durmadığımız, mücadelede etmediğimiz takdirde, kanına girilen her masumun katlinde, acı çeken her masumun acısında bizim de bir payımız olacağını, sessiz kalarak bu büyük günaha bir şekilde ortaklık etmiş sayılacağımızı ve bundan dolayı Allah katında hesaba çekileceğimizi unutmayalım.
Sri Lanka’da yüzlerce masum insanın ölmesine ve yaralanmasına neden olan bu menfur terör hadisesini bir kez daha lanetler, saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınlarına ve tüm Sri Lanka halkına şahsım ve camiam adına başsağlığı, yaralananlara acil şifalar dilerim.

Prof. Dr. Talip Atalay
Din İşleri Başkanı

Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü 2019 

Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü 2019 

Dini ve Kültürel Mirastan Yararlanmak ve Onlara Erişim Hakkına Sahip olmak bir İnsan Hakkıdır

18 Nisan günü dünya, 1983 yılında UNESCO tarafından kabul edilen Uluslararası Anıtlar ve Sitler Günü’nü kutluyor. O zamandan beri 18 Nisan, kültürel mirası kutlamaya ve tanıtmaya yönelik bir gün olarak, kültürel mirasın çeşitliliği ve anlamı konusunda farkındalığı artırmak için bir fırsat sunmakta ve kültürel mirasın ne kadar kırılgan olduğunu ve korunmasının doğuracağı faydalar ve korunma ihtiyacını gözler önüne sermektedir.

Dinin yüzyıllar boyu kültürü şekillendirmede önemli bir rol oynadığı bir yerde, dini ve kültürel miras, birbirinden ayrı tutulamaz. Bu, dini mekanlar ve sitler için de özellikle geçerlidir. Kıbrıs’ta Hıristiyanlar ve Müslümanlar başta olmak üzere yüzyıllar öncesine dayanan, farklı inançların geleneklerine ait binlerce site ve dini anıt bulunmaktadır ve bunlar Kıbrıs’ın kimliğinin kendine has ve önemli bir kısmını temsil etmektedir. Bu anıtların ve sitlerin birçoğu ne yazık ki terk edilmiş, harap edilmiş, dönüştürülmüş, kapısına kilit vurulmuş veya erişim imkanı kalmamış haldedir. Çözülmemiş Kıbrıs sorununun mağdurları olarak, adadaki farklı topluluklar arasında derin bir acı ve güvensizlik sebebi olmaya devam etmektedirler. Öte yandan, sivil toplum ve dini toplulukların diyalog kurma ve dua ve ibadet yerlerine serbest erişime imkan verip bu mekanların temizlenmesi ve restore edilmesi doğrultusunda birlikte çalışma konusunda karşılıklı attıkları cesurca adımlar, uzlaşıya giden yolda dönüştürücü bir etkiye sahiptir.

Kültürel miras, barış inşası ve uzlaşı arasındaki bağlantıyı vurgulayan RTCYPP Ofisi, “bir insan hakkı olarak kültürel mirasa erişim ve bu mirastan yararlanma hakkının” önemini vurgulamaktadır. Bu hak, “bireyler ve grupların kültürel mirası bilme, anlama, içine girme, ziyaret etme, kullanma, bakımını sağlama, karşılıklı olarak kullanma ve geliştirmenin yanı sıra başkalarının kültürel mirasından da yararlanma hakkını” içermektedir. (Kültürel Miras konusunda Özel Raportör, 2017).

Dini anıt ve sitlerin, özellikle de farklı bir topluluk tarafından kendisine aitmiş gibi kabul edilenlerin, saygı görmesi demek, birbirinin değer ve kimliklerini kabul etmek demektir. Dini anıt ve sitlerin durumunun ele alınması ve bunlara erişimin sağlanması, sadece taşların restore edilmesiyle ilgili bir durum değildir. Bu, insan ruhunun eski haline getirilmesiyle ilgilidir. Bu, sosyal etkileşime izin verilmesi, farklı belleklerin, tarihlerin ve geçmişin paylaşılıp kabullenilmesine ve birbirinin dini mirasına değer vermek suretiyle birbirine kol kanat gerilmesiyle ilgili bir durumdur. İki etnik topluluktan ibaret olmayan ve bir dizi kimlikle nitelendirilen bir adada, barışçıl bir şekilde bir arada yaşamak için farklı esasları anlamak ve bunlara saygı göstermek gerekmektedir.

#InternationalDayofMonumentsandSites2019 #IDMS2019 #Faith4Rights @UNESCO

UNOFFICIAL TRANSLATION

Kıbrıs’ın Dini Liderlerinin Ortak Açıklaması – 14 Şubat 2019

Tampon Bölgedeki Tarihi Aziz James Kilisesi

Biz, Kıbrıs’ın dini liderleri olarak, Aziz James Kilisesi’nin bir kısmının çöktüğüne dair haberleri büyük bir elemle karşıladık ve 2014 yılından beri süregiden ortak çabalarımızın bu trajediyi önleyememiş olmasından dolayı derin bir hayal kırıklığı içerisinde bulunmaktayız.

Biz, UNFICYP, Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin Lefkoşa Master Planı ile birlikte bu konuya derhal dikkat çekmesini memnuniyetle karşılamaktayız. Kıbrıs’taki tüm dini yapıların gerçek sahiplerinin sürece doğrudan müdahil edilmesi, kendilerine danışılması gerektiği ilkesini anımsatıyoruz ve bu açıdan Birleşmiş Milletler ile olan diyalogu takdir etmekteyiz.

Tanrı inancı doğrultusunda, 2014 yılından beri, sadece Aziz James tarihi binasının değil, aynı zamanda Tampon Bölge’nin Yeşil Hattı’nda yer alan bir diğer yapı olan Aziz George’un da güçlendirilip restore edilmesinin acil bir ihtiyaç olduğu yönündeki ortak talebimizi yinelemekteyiz.

Bir ibadet mekanının önemi, inşa edildiği taşların çok ötesine geçmektedir. Yıkımı ise, ortak dini ve kültürel mirasımıza saygı gösterilmediği anlamına gelmektedir.

Kıbrıs’taki başlıca beş dini topluluğun liderleri olarak, Kıbrıs’ın dini ve kültürel mirasının parçası olan tüm ibadet mekanlarına, müminlerimiz için kutsal sayılan tüm yerlere saygı ve özen gösterilmesini, bunların korunmasını ve restore edilmesini, birlikte, birer kardeş gibi omuz omuza sağlama taahhüdünde bulunuyoruz.

Dini özgürlüğe yönelik işbirliğimiz ve ortak çabalarımızın samimi birer destekçisi oldukları için Kıbrıs Barış Sürecinde Dini Yol (RTCYPP) olarak da bilinen, barış için dini liderlerin diyaloguna ev sahipliği yapan İsveç Büyükelçiliği’nin tam desteğinden dolayı müteşekkiriz.

Bu trajedi karşısında, bir kez daha bu sürece müdahil olan herkesin tam işbirliğinde bulunmasını talep ediyoruz ve 2017 yılı Mart ayından beri bu iki Bizans yapısının sorumluluğunu üstlenmede ve bu binaların gerçek sahipleri de dahil olmak üzere tüm paydaşların desteğiyle derhal yenilenmesinde mutabık olan Kültürel Miras Teknik Komitesi’nin çabalarına duacıyız.

Umuyoruz ki, 26 Şubat günü iki siyasi liderin gerçekleştireceği toplantı, bu iki tarihi binanın güçlendirilmesi ve restore edilmesinin önündeki tüm engellerin kaldırılması yönünde onlara görüş alışverişinde bulunma fırsatı sunacaktır.

Tampon Bölge’deki tarihi binaların korunmasında yapıcı ve proaktif bir sürecin işlemesine dair umudumuzu dile getirir, Kıbrıs’ta bir başka ibadet mekanının harabeye dönüşmesinden bizi koruması için dua ederiz.

 

Çok Muhterem EkselanslarıII. Chrysostomos
Nova Justiniana ve Tüm Kıbrıs’ın Başpiskoposu

Ekselansları Dr Talip Atalay
Kıbrıs Müftüsü

Ekselansları Yousef Soueif
Kıbrıs Maronit Kilisesi’nin Başpiskoposu

Ekselansları Khoren Doghramadjian
Kıbrıs Ermeni Apostolik Ortodoks Kilisesi’nin Başpiskoposu

Sayın Peder Jerzy Kraj
Latin Patrik Vekili

Current state of the Church of St James

Church of St James prior to 8 February, 2019

Church of St George

Press Release 8.3.17 TR

Kadın ve Kız Çocuklarına Karşı Her Türlü Şiddetin Kınanması Konusunda Kıbrıs Dini Liderlerinin Açıklaması  8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, saat 10:00-11:00’de yayınlanacak

Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle, İsveç’in Lefkoşa Büyükelçiliği himayelerindeki Kıbrıs Barış Sürecinde Dini Yol Ofisi(RTCYPP), kadın ve kız çocuklarına karşı her türlü şiddetin kınanması konusunda Kıbrıs dini liderlerinin ortak açıklamasını yayınlamak üzere resmi bir törene ev sahipliği yapacak. Etkinlik, 8 Mart 2017 tarihinde saat 10:00’da (EET) BM’nin kontrolündeki Tampon Bölge’de yer alan Ledra Palace Oteli’nde gerçekleşecek.

İsveç Dışişleri Bakanı Sayın Margot Wallström (bir video mesajı aracılığıyla) ve BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Kıbrıs BM Barış Gücü (UNFICYP) Misyon Şefi Sayın Elizabeth Spehar, Kıbrıs’ı dini liderleriyle birlikte etkinlikte konuklara hitap edecekler.

Etkinliğe katılım “sadece davetiye ile” mümkün olup, Kıbrıs dini liderleri, farklı inanç topluluklarının lider kadrosu ve sivil toplum, rahipler, kadın örgütleri ve siyasi partiler, Lefkoşa belediye başkanları, diplomat topluluğu üyeleri, BM temsilcileri, AB ve medya bir araya gelecek.

RTCYPP Ofisi İcra Koordinatörü ve eş kurucularından olan Salpy Eskidjian, yaptığı açıklamada, “Kıbrıs tarihinde ilk kez Kıbrıs Kilisesi, Müftülük ve Kıbrıs’ın Ermeni, Maruni ve Latin Kiliseleri’nin kadına karşı şiddet konularını birlikte ele almak konusunda uzlaşmasından dolayı çok memnunuz,” dedi. “Bu, 2009 yılında İsveç’in Lefkoşa Büyükelçiliği himayelerinde, Kıbrıs Barış Sürecinde Dini Yol Ofisi- RTCYPP olarak da bilinen dini liderlerin diyalogunu başlatmamızdan bu yana Kıbrıs’ın dini liderleri için aracılık yaptığımız üçüncü önemli ortak açıklamadır. Bu çerçevede onlarla birlikte çalışmaktan onur duyuyor ve kalıcı diyalog ve barış inşasına yönelik taahhütlerinden güç alıyoruz.”

Etkinlik, Yüce Başpiskopos II. Chrysostomos, Ekselansları Müftü Talip Atalay, Saygıdeğer Peder Jerzy Kraj ve Saygıdeğer Başpiskopos Khoren Toghramadjian’ı da temsilen Ekselansları Youssef Soueif’in yüksek himayeleri altında gerçekleşecek.

Konuk konuşmacılar olarak Akdeniz Cinsiyet Araştırmaları Enstitüsü (Mediterranean Institute of Gender Studies- MIGS) direktörü Susana Elisa Pavlou ve Kadından Yaşama Destek Derneği (KAYAD) proje koordinatörü Mine Atlı, Kıbrıs’ta kadına karşı şiddette mevcut durumu tartışacaklar.

Dini liderlerin açıklaması, ilk kez üç dilde okunup sunulacak. Medya mensupları, etkinliği haberleştirmeleri için davet edildi.

Turkish translation of English press release

Press Release 27.9.17 TR

Kıbrıs Barış Sürecinde Dini Yol Ofisi Kıbrıs'ta İnsan Hakları Üçüncü Yuvarlak Masa Toplantısını Yapıyor

Kıbrıs Barış Sürecinde Dini Yol Ofisi (RTCYPP), inanç toplulukları ve ortak sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile birlikte İnsan Hakları Yuvarlak Masa Toplantısı’nın üçüncüsünü, 28 Eylül 2017 tarihinde Home for Cooperation’da (Dayanışma Evi) düzenliyor. Toplantının temel amacı, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) Ofisi'nin "Beyrut Deklarasyonu" nu ve 18 Taahhüdü’ nü de içeren " Haklar için İnanç Girişimini” ve 2012’de kabul edilen "Rabat Eylem Planı’nın” devamını Kıbrıs’taki inanç topluluklarına sunma fırsatı sağlamaktır.

"Haklar için İnanç Girişimi”, OHCHR tarafından Mart 2017'de Beyrut'ta yapılan uzman atölye çalışmasıyla başlatılmış ve din veya inanç alanındaki paydaşlara hitap etmiştir. Girişim, dinler ve insan hakları arasında disiplinlerarası diyalog için alan yaratmayı, insan haklarının korunduğu ortamlarda dinlerin veya inançların bireysel ve toplumsal alanda ifadesinin gelişip büyümesini amaçlıyor.

"Beyrut Bildirgesinde" yer alan 18 Taahhüt, dini liderleri ayrımcılık, düşmanlık ya da şiddete teşvik eden, ırksal ya da dinsel nefrete karşı hazırlanan 2012 "Rabat Eylem Planı’nda yer alan üç temel sorumlulukla ilgili somut adımlar atmaya yönelik önlemleri almak üzere formüle edilmiştir. Üç temel sorumluluk şunlardır:

  • Şiddet, düşmanlık veya ayrımcılığa neden olabilecek hoşgörüsüzlük mesajlarının kullanılmasından kaçınmak
  • Hoşgörü karşıtı, ayrımcı stereotip ve nefret dolu konuşmalara karşı açıkça karşı olduğunu söylemek
  • Şiddetin, asla nefreti kışkırtmaya tepki olarak tolere edilmeyeceğinde açık olmak

18 Taahhütte yer alan bazı konular şunlardan oluşuyor:

  • Azınlıklara mensup herkesin haklarını savunmak;
  • Şiddet, ayrımcılık veya düşmanlığa yol açan nefret savunuculuğunu içeren her durumu kamuoyuna açıklamak;
  • Müfredat, öğretim materyalleri ve ders kitaplarında evrensel insan hakları normları ve standartlarıyla çelişen yorumları, tespitleri veya diğer dini görüşleri gözlemlemek
  • Cinsiyet eşitsizliğini ve zararlı stereotipleri kalıcı hale getiren veya cinsiyete dayalı şiddete izin veren dini yorumları tekrar gözden geçirmek

RTCYPP Ofisi, OHCHR ve Din ve İnanç Özgürlüğü Özel Raportörü (FORB) ile işbirliği içinde 2013 yılında ilk kez İnsan Hakları Yuvarlak Masa Toplantısı'nı gerçekleştirdi. Kıbrıs'ta ilk kez inanç toplulukları bölünmüş adanın her iki tarafındaki sivil toplum ortaklarıyla biraraya geldi ve din ve inanç özgürlüğü ile ilgili konuları ele alarak tartıştı. İnsan Hakları İkinci Yuvarlak Masa Toplantısı, Ekim 2015'te OHCHR Ofisi ve FORB Özel Raportörü’nün işbirliğiyle düzenlendi. Toplantıda, kutsal mekânlara erişim hakkı ve bu mekânların restorasyonu, din özgürlüğünü teşvik etmek için eğitimin bir araç olmasının önemi konusuna odaklanıldı. RTCYPP’nin 2017 Yuvarlak Masa İnsan Hakları toplantısında, Haklar için İnancın ada genelinde kadınlar, erkekler ve çocuklar için uygulanması konusunda somut yollar tartışılacaktır.

Turkish Translation of English press release